İnatçı Yağlar ve Yağ Yakıcı Takviyeler Hk. Beyin Fırtınası

Samurai Çevrimdışı

Samurai 

Moderatör
3 Ağu 2021
2,362
39
Selamlar herkese;

Çevremden bana bu konuyla ilgili hep sorular geliyor, ben de kısıtlı bilgimle kendi görüşlerimi paylaşmak, sizlerin de fikirlerini almak istedim.

Genellikle insanlar bölgesel zayıflamanın mümkün olduğunu veya basit olduğunu düşünüyorlar ama maalesef insan vücudu kompleks bir mekanizma ve Ömer Üründül'ün dediği gibi daha çok kolektif hareket ediyor. Bir takım ''Hokus Pokus'' lar mümkün ancak biz sadece doğal seçenekler üzerinde duracağız.

Hormonlar, metabolizma hızı, vücut yapısı gibi bir çok faktör olsa da genel kurallar hemen herkes için geçerli. Yağ kaybetmek istediğimizde, ''Sadece belimden ve yanaklarımdan gitsin'' diye bir seçenek yok maalesef. Bütün halinde bir incelme ve aynı zamanda yağ dokusu ile birlikte kas dokusu kaybı da kaçınılmaz bir durum.

İstediğiniz kadar diyet yapın, erkeklerde bel ve alt göbek, kadınlarda ise basen bölgesi çok inatçı oluyor ve bu bölgeden istenilen düzeyde sonuç alınamıyor. Erkekler için konuşursak bunun başlıca birkaç sebebi var;
1- Bölgedeki Alfa reseptörlerin yoğun olması,
2- Strese bağlı kortizol hormonu yüksekliği,
3- Bölgedeki zayıf kan akışı ve ısı.

Alfa ve Beta Reseptörler
Güzel bir diyet ve aktif bir yaşam tarzı ile bölgedeki çoğu fazlalık yağ atılır fakat mutlaka bir miktar kalır. O kalan fazlalıktan da kurtulmak istediğinizde çok daha sert bir diyet yapmanız gerekir ki böyle bir durumda da daha fazla kas dokusu kaybetmeniz olası. İstediğiniz kadar mekik, plank, egzersiz yapın; bölgedeki beta reseptörlerin fazlalığı nedeniyle yağ dokusunda istenen düzeyde bir kayıp oluşmayacaktır. Hatta mekik ile birlikte yağ dokusunun arkasındaki kasları geliştireceğiniz için, öndeki yağı daha çok itecek ve göbeğiniz daha da büyüyecektir.

Yağ metabolizmasını ve yağ hücreleri arasındaki kan akışını kontrol eden iki tip reseptör (Adrenoreseptör) vardır; Beta Reseptörler ve Alfa Reseptörler. Beta reseptörler, kan akışını ve yağ kaybını artıran yardımcılardır. Alfa reseptörler ise tam tersini yaparak yağ kaybını durdurur ve kan akışını yavaşlatır.

İnatçı vücut yağlarında, Beta-2 reseptörlerden çok daha fazla miktarda alfa-2 reseptörü görülmektedir. Bazı durumlarda Alfa'nın sayısı Beta'nın 9 kat daha fazlası olabiliyor. Bel bölgesindeki yağ kaybının istenilen düzeyde olmamasının en büyük sebeplerinden biri budur.

Ne Yapılabilir ?
Vücudun, yağ dokusunu optimum şekilde enerji olarak kullanabilmesi için, kan şekeri düşükken nabzın 2. bölgesinde yani maksimum nabzımızın 60-70% aralığında 30-40 dakika egzersiz yapmak gerekli. 220'den yaşımızı çıkarıp bunu 0,70 ile çarpacağız. Yani 39 yaşındaki bir birey için;
220 - 39 = 181 (Maksimum nabız)
181 * 0,70 = 126

Yani nabzımızı 110 ile 126 arasında tutarak antrenman yapmamız gerekiyor. Ayrıca HIIT (High Intensity Interval Training) denilen ''Yüksek Yoğunluklu Aralıklı Antrenman'' yapmanın da etkili olduğu söylenmekte. Sabit bir nabızdan çok sürekli yükseltip alçaltarak çalışmak anlamına geliyor.

Fakat ne kadar çalışsanız da, bölgedeki kan dolaşımı zayıf ve sıcaklık düşük olduğu için, Beta 2 reseptör sayısı da fazla olduğu için sorunlu bölgelerde istenilen düzeyde verim alınamaz.

İnatçı Yağların Olduğu Bölgede Kan Akışı Nasıl Arttırılır ?
Uygun kan akışı olmadan, enerji olarak kullanılacak yağ asitlerini taşımak zor olacak ve karşılığında vücudumuz enerji için farklı ve daha kolay bir kaynak kullanmayı tercih edebilecektir.

Kan akışını arttırmak, başarmak istediğimiz ilk şeylerden biridir. Bunu yapmak göründüğü kadar zor değil, tek gereken biraz ısı. Spor yaralanmalarını düşünecek olur isek, ısı kullanımı kan damarlarını genişletir ve bölgeye kan akışını arttırır.

Vücudun belirli bölgelerinde ısıyı arttırdıkça, aynı zamanda orada kan akışını da arttırmış oluyoruz. Yani bizim de inatçı yağlarla ilgili yapmak istediğimiz bölgedeki ısıyı arttırmak.

Son zamanlarda kardiyo ve egzersiz gibi şeyler sırasında korse kullanılıyor. Kendi başlarına sihirli bir şey olmasalar da, bölgedeki ısıyı hapsedip sonuç olarak kan akışını arttırabilirler. Bu sargıların çoğu beliniz için tasarlanmıştır ancak aynı fikir vücudunuzun diğer bölgeleri için de kullanılabilir. İnatçı yağları sıcak tutun ve kan akışı artışı arkasından gelecektir.

Bu seçenek en iyi antrenman sırasında işe yarar ve çoğumuz için iş hayatında ve gündelik yaşamda pek uygulanabilir değildir. Diğer bir yöntem ise ısı arttırıcı kremler (kapsaisin gibi) kullanmak olabilir.

Bir diğer yöntem ise Alfa 2 reseptörleri baskılayıcı takviyeler kullanmak fakat bu biraz tehlikeli olduğu için buna girmiyorum 🙂

Şimdilik bu kadar. Hatalı veya eksik olduğunu düşündüğüm kısımlar olursa daha sonra düzeltme yapacağım. Sizlerin de görüşlerini merak ediyorum.
 
Son düzenleme:
slowfood Çevrimdışı

slowfood 

Moderatör
23 May 2022
7,881
Oldukça detaylı ve açıklayıcı konu için çok teşekkürler. Eline emeğine sağlık. 😍

Sıcak kompres olarakta adlandırdığımız ısı uygulaması yukarıda anlatıldığı gibi çok önemli bir etken. Günlük yaşantıda kullanılabilecek bölgedeki ısıyı sürekli yüksek tutan ya da en azından koruyan korseler etkili olacaktır. Ayrıca ısı bantları (magnezyum ve karbon (aktif kömür)içerikli) direkt deri üzerine uygulanmamasına dikkat ederek bölgedeki ısı yoğunluğunu arttırmak için kullanılabilir.

Özellikle bel ve basen bölgesinde biriken yağların aslında fizyolojik olarak vücudumuzun geçmişten gelen alışkanlıkla vücudu korumak için tampon görevi gördüğünü düşünürsek söz konusu reseptör dağılımının neden böyle olduğunu anlayabiliriz. Dolayısıyla yaşam biçimimizi o bölgelerde yağı biriktirmeyecek şekilde düzenlemekte bir çözüm. Ama günümüz yaşam koşullarında en zor olan çözüm.

Özet olarak ana fikir ISI. Bu yüzden ısı ile hem makro moleküllere ve yağ kütlelerine dönüşen yağ hücrelerini ayrıştırabilir hem de hücre yapısına dönüşen yağlardan su çekilmesini ve yağ yapısının kana karışmasını sağlayarak bölgeden yağ yakılmasını organize edebiliriz.
 
Samurai Çevrimdışı

Samurai 

Moderatör
3 Ağu 2021
2,362
39
Oldukça detaylı ve açıklayıcı konu için çok teşekkürler. Eline emeğine sağlık. 😍

Sıcak kompres olarakta adlandırdığımız ısı uygulaması yukarıda anlatıldığı gibi çok önemli bir etken. Günlük yaşantıda kullanılabilecek bölgedeki ısıyı sürekli yüksek tutan ya da en azından koruyan korseler etkili olacaktır. Ayrıca ısı bantları (magnezyum ve karbon (aktif kömür)içerikli) direkt deri üzerine uygulanmamasına dikkat ederek bölgedeki ısı yoğunluğunu arttırmak için kullanılabilir.

Özellikle bel ve basen bölgesinde biriken yağların aslında fizyolojik olarak vücudumuzun geçmişten gelen alışkanlıkla vücudu korumak için tampon görevi gördüğünü düşünürsek söz konusu reseptör dağılımının neden böyle olduğunu anlayabiliriz. Dolayısıyla yaşam biçimimizi o bölgelerde yağı biriktirmeyecek şekilde düzenlemekte bir çözüm. Ama günümüz yaşam koşullarında en zor olan çözüm.

Özet olarak ana fikir ISI. Bu yüzden ısı ile hem makro moleküllere ve yağ kütlelerine dönüşen yağ hücrelerini ayrıştırabilir hem de hücre yapısına dönüşen yağlardan su çekilmesini ve yağ yapısının kana karışmasını sağlayarak bölgeden yağ yakılmasını organize edebiliriz.
Ben teşekkür ederim hocam katkın için 🙂

Isı bantları için önerebileceğiniz bir ürün var mı ? Bir de ''AB Stimulator'' denilen elektrikli bel kemerleri var. Bunlar için ne düşünüyorsunuz ?
 
slowfood Çevrimdışı

slowfood 

Moderatör
23 May 2022
7,881
Ben teşekkür ederim hocam katkın için 🙂

Isı bantları için önerebileceğiniz bir ürün var mı ? Bir de ''AB Stimulator'' denilen elektrikli bel kemerleri var. Bunlar için ne düşünüyorsunuz ?
Estağfurullah.

Isı bantları derken belirli bir marka olmasına gerek yok, zaten aç kullan ürünler. Aşağı yukarı hepsinin içeriği de aynı olduğu için rahatlıkla en uygun maliyetlisi kullanılabilir.

AB Stimulator dediğimiz ürün bildiğiniz gibi kaslara elektrik sinyalleri vererek kasılmayı sağlıyor. Hiç egzersiz yapma imkanı olmayan kişilerde uygulanan bu yöntem aktif egzersiz yapabilenlerde hiçbir etkinliğe sahip değil. Hatta şunu iddaa edebilirim, yere sırt üstü uzanarak bacaklarınızı dizlerinizi kırmadan 30 saniye 45 derece açıyla kaldırma hareketini günde iki kez yapmanız (Zamanla süreyi arttırabilirsiniz) çok daha etkili oluyor.
 
B Çevrimdışı

Bratan 

Süper Üye
8 Kas 2018
907
43
konu benimde ilgi alanimda
araba kazasindan sonra ciddi bir hasar olmamasina ragmen kolumda biraz agri oldu yeni araba almak vs derken üzerine bu agrilarda olunca biraz dinleneyim belki zedelenmistir filan bahanesiyle basladigim sporu biraktim tabiki doktora filan sormak gibi seyler delikanliya yakismaz :cak dinlenince/terleyince gecer dedik simdi gecti gibi tekrar spora baslayacagim üstüne bu konuda denk geldi iyi oldu
ben bu nabiz ayarlama isinden pek anlamam dogrumu yapiyorum yanlismi bilmiyorum ama Crosstrainer denilen su aletle 20 dk calisiyorum tempo 130-150 arasi ayarli oluyor agirlik/sertlik ayari 90 tabiki her cihazda ayar farki olabilir

S7133c55ac021458daad50bae119da368T4f4298fc22e25b74.jpg


kendime bir rutin belirledim her seferinde ayni siralamayi ayni degerlerde yapmaya calisiyorum vücut alismaya basladiginda süreyi yada agirlik miktarini biraz artirarak crosstrainer dan sonra önce salondaki omuz sirt gögüs vs icin oldugu söylenen aletlerle aletin agirlik ve zorlik derecesine 3 veya 5 set gibi calismalar yapiyorum
yine bundada yorgunluk durumuma göre vücut kaldirirsa ve düzenli spora gidebilirsem set sayisini yada aletteki calisma agriligini bir süre sonra artimaya calisiyorum

S7133c55ac021458daad50bae119da368T06119df9ba82b984.jpg


bundan sonra en son olarak dambillarla ve iple cekilen bir zimbirti var dinlenerek 1 saat kadar da orada calisiyorum dus filan derken yavas yavas 2-3 saat zaman harciyorum
amac kas yapmak degilde vücudu calistirmak kilo almaya karsi önlem almak ve biraz vücudun görünümünü toparlamak
yaptigim hareketlerin internette buldugum isimleri:

Cable Flye

Cable Cross Over (yukarida anlattigim buymus)

Ez-Bar Biceps Curl (bunu dambil ile yapiyorum) 10ar kilo ile baslayip 14-16-18 diye artiyorum

Lat Pull Down

Seated Cable Row

Rope Triceps Press Down

Lateral Raise

Alternate Dumbbell Curl

yemek olarak ne varsa yiyorum spordan sonra acikirsam havuc salatasi icine ton baligi filan atip gecistirmeye calisiyorum
zaten yemek zevkim genel olarak protein agirlikli etsiz yemek yemeyi sevmem bu sefer sebze vs et yemiyim diye basladigim yemek pisirme islemi illaki yemege eklenen kiyma kusbasi vs ile son bulur
bu gün menüde örnek olarak tavuklu patates yemegi yaptim yaninda pilav ve salata dün balik önceki gün köfteli domates sosunda makarna ondan önce toprak tencere(güvec) de kuzu ve dana etiyle biseyler uydurdum
kahvaltida sucuk sosis bisey olmazsa kahvalti yaptim saymiyorum yumurta zaten olmazsa olmaz bazen tavada yada tencerede isitilmis 2 tonabligini bol mayonez ve hardal ile karstirip zeytin peynir vs ile kahvalti yapiyorum benim beslenme seklimde bu
 
Akigo35 Çevrimdışı

Akigo35 

Süper Üye
20 Tem 2020
1,124
43
Bölgesel zayıflama diye birsey yok, önceden ciddi vücut geliştirme sporu yapıyordum, arkadaşın salonunu beraber idare ediyorduk vs. Gluten ve şeker kesilmeli. 2 yemek arası 5 saat olmalı. Düşük glisemiks indexli beslenerek, kan şekerinin 2 buçuk saat içinde yavaşça yükselerek 2 buçuk saat içinde yavaşça inmesi gerekiyor. Organları korumak, yağ yakımını sağlamak vs. Canan Karatay kitapları çok doğru şeyler söylüyor okuyun derim. Yıllarca kilo veremeyen arkadaş özellikle karın bölgesinden veremiyordu, bu şekilde incecik oldu vs. Saçma sapan vücut geliştirme makalelerini çöpe atın, ilaç ve kapitalist düzene kafa tutmuş doktorların kitaplarını okuyun derim. 🙃Bu dediklerim ki Canan Karatay diyor bunları, çok hastalıktan da kurtulacaksiniz
 
Samurai Çevrimdışı

Samurai 

Moderatör
3 Ağu 2021
2,362
39
ben bu nabiz ayarlama isinden pek anlamam dogrumu yapiyorum yanlismi bilmiyorum ama Crosstrainer denilen su aletle 20 dk calisiyorum tempo 130-150 arasi ayarli oluyor agirlik/sertlik ayari 90 tabiki her cihazda ayar farki olabilir
Aslında illa şu nabız aralığında çalışacaksınız diye bir kaide yok fakat yapılan çalışmalarda, farklı nabız aralıklarında farklı enerji kaynaklarının daha çok kullanıldığı tespit edilmiş. Maksimum nabzın 60% ve 70% düzeylerinde ise enerji kaynağı olarak daha çok yağların kullanıldığı yazılıyor.

Zones.png


Biliyorsunuz, insan vücudunun enerji kaynağı olarak 3 seçeneği var;
- Protein
- Karbonhidrat
- Yağ

Biz mümkün olduğu kadar yağların enerjiye çevrilmesini istiyoruz. Nabzınızı doğru ölçen bir saat aracılığıyla istediğiniz nabız aralığında antrenman yapabilirsiniz. Ama dediğim gibi, illa bu şekilde çalışacaksınız diye bir şart yok.

amac kas yapmak degilde vücudu calistirmak kilo almaya karsi önlem almak ve biraz vücudun görünümünü toparlamak
yaptigim hareketlerin internette buldugum isimleri:
Siz bayağı fitness yapıyorsunuz yani kas geliştirme diyelim 😃 Bence bir erkeğin yapması gereken en iyi spor kas geliştirmek olmalı. Çünkü 30'lu yaşlardan itibaren tıpta Sarkopeni olarak adlandırılan kas kayıpları başlıyor, testosteron hormonu düşmeye başlıyor.. Ne kadar erken yaşta bu spora başlayıp kasları büyütür alt yapı hazırlarsak, yaşlılığımızda o kadar faydasını görürüz. Sarkopeni'nin tek çaresi spor yapmak ve protein ağırlıklı beslenmek.

Bence beslenme düzeniniz de oldukça iyi, sadece kahvaltıdaki şarküteri biraz sıkıntılı. Onu da fazla kaçırmazsanız problem olmaz.
 
slowfood Çevrimdışı

slowfood 

Moderatör
23 May 2022
7,881
Aslında illa şu nabız aralığında çalışacaksınız diye bir kaide yok fakat yapılan çalışmalarda, farklı nabız aralıklarında farklı enerji kaynaklarının daha çok kullanıldığı tespit edilmiş. Maksimum nabzın 60% ve 70% düzeylerinde ise enerji kaynağı olarak daha çok yağların kullanıldığı yazılıyor.

Zones.png


Biliyorsunuz, insan vücudunun enerji kaynağı olarak 3 seçeneği var;
- Protein
- Karbonhidrat
- Yağ

Biz mümkün olduğu kadar yağların enerjiye çevrilmesini istiyoruz. Nabzınızı doğru ölçen bir saat aracılığıyla istediğiniz nabız aralığında antrenman yapabilirsiniz. Ama dediğim gibi, illa bu şekilde çalışacaksınız diye bir şart yok.


Siz bayağı fitness yapıyorsunuz yani kas geliştirme diyelim 😃 Bence bir erkeğin yapması gereken en iyi spor kas geliştirmek olmalı. Çünkü 30'lu yaşlardan itibaren tıpta Sarkopeni olarak adlandırılan kas kayıpları başlıyor, testosteron hormonu düşmeye başlıyor.. Ne kadar erken yaşta bu spora başlayıp kasları büyütür alt yapı hazırlarsak, yaşlılığımızda o kadar faydasını görürüz. Sarkopeni'nin tek çaresi spor yapmak ve protein ağırlıklı beslenmek.

Bence beslenme düzeniniz de oldukça iyi, sadece kahvaltıdaki şarküteri biraz sıkıntılı. Onu da fazla kaçırmazsanız problem olmaz.
Ah Samurai Unforgotten üstadım ah. Sen B Bratan üstadın yediği bratwurst ları, frankfurterleri biliyor musun? O sakin zamanına geldiğinden sucuk sosis diye geçiştirmiş. (Bildiğimden değil, öyle içimden geçirdim. Sonuçta bulunduğu yerde bizim sosisimsi, sucuğumsu aldığımız, tükettiğimiz şeylerden yemiyordur.) Peşin söyleyeyim kızmak yok. Tamamen latife. :)
 
Son düzenleme:
Samurai Çevrimdışı

Samurai 

Moderatör
3 Ağu 2021
2,362
39
Ah Samurai Unforgotten üstadım ah. Sen B Bratan üstadın yediği brattwurst ları, frankfurterleri biliyor musun? O sakin zamanına geldiğinden sucuk sosis diye geçiştirmiş. (Bildiğimden değil, öyle içimden geçirdim. Sonuçta bulunduğu yerde bizim sosisimsi, sucuğumsu aldığımız, tükettiğimiz şeylerden yemiyordur.) Peşin söyleyeyim kızmak yok. Tamamen latife. :)
Almancam zayıf hocam, bilmiyorum :hihi

Afiyet olsun kendisine, şifa olsun 🙂 Biz burda karnımızı ekmaanen doyuruyoruz.


Ekmaanen deyince de aklıma Litmanen geldi 😄
 
akrep2018 Çevrimdışı

akrep2018 

Süper Üye
16 Eyl 2018
1,244
62
Ben de bu ekmaanen ye lafı üzerine okuduğum bir fıkrayı yazayım,belki bilmeyenler vardır.Anadolu'nun bir köyünde bir anne tarlaya çalışmaya giderken çocuğunu da götürmüş.Acıkınca yemesi için ekmek,süt bir de kaşık vermiş.Ayrıca tembihlemiş sade süt içmek yok ekmaanen yiyeceksin demiş.Neyse kadın ilerde çalışırken bir süre sonra çocuk acıkmış ve ekmekle beraber kaşıkla sütü içmeye başlamış.Bu arada süt kokusuna bir yılan gelmiş ve süte uzanmış,çocuk kaşıkla yılanın başına vurarak ekmaanen ye ekmaanen demiş.
 
Samurai Çevrimdışı

Samurai 

Moderatör
3 Ağu 2021
2,362
39
Ben de bu ekmaanen ye lafı üzerine okuduğum bir fıkrayı yazayım,belki bilmeyenler vardır.Anadolu'nun bir köyünde bir anne tarlaya çalışmaya giderken çocuğunu da götürmüş.Acıkınca yemesi için ekmek,süt bir de kaşık vermiş.Ayrıca tembihlemiş sade süt içmek yok ekmaanen yiyeceksin demiş.Neyse kadın ilerde çalışırken bir süre sonra çocuk acıkmış ve ekmekle beraber kaşıkla sütü içmeye başlamış.Bu arada süt kokusuna bir yılan gelmiş ve süte uzanmış,çocuk kaşıkla yılanın başına vurarak ekmaanen ye ekmaanen demiş.
Çocuk hem korkusuz hem evliya galiba :hihi
 
Geri
Üst Alt